(6) Örgüte üye olmamaklabirlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayıcezalandırılır. (2) Bu maddede tanımlanansuçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru,laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren,kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesihâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (8) Bu maddede tanımlanansuçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru,laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren,kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesihâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (2) Bu suçun tabip veya eczacıtarafından ya da resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatınicrası kapsamında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranındaartırılır. (2) Bu suçun, resmi izne dayalıolarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi hâlinde,verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. (3) Alkol veya uyuşturucu maddeetkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idareedemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmünegöre cezalandırılır.
Asliye ceza mahkemesi tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz kanun yoluna başvurmak mümkündür. İtiraz süresi, kararın öğrenilmesinden veya tebliğinden itibaren 7 gündür. İstinaf veya itiraz başvurusu kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Beyanda bulunulması halinde tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hakim onayladıktan sonra başvuru yapılmış sayılır. Ceza yargılamaları, ağır ceza mahkemesi, asliye ceza mahkemesi, çocuk mahkemesi, çocuk ağır ceza mahkemesi, fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi gibi mahkemelerde yapılmaktadır. Ancak, ceza yargılamalarının yapıldığı esas görevli mahkemeler asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleridir. Bu iki mahkeme dışındaki diğer tüm ceza mahkemeleri özel kanunlarla kurulmuş özel mahkemelerdir. Maddesinde “mülki görevleri sırasında disiplin cezasını gerektiren fiilleri” ibaresi kullanılmışsa da, bu fiillerin ne olduğu belirsizdir.
Oy verme niteliğini haiz kişilere blok listeleri veya oy pusulasını içine koyacakları mühürlü zarflar ve oy pusulası imza karşılığı dağıtılır. Her oy pusulası ve listede yedeklik konumları sabit kalmak koşuluyla, Yönetim kurulu için (7), Denetleme Kurulu için (3), Onur Kurulu için en az (3) Balotaj kurulu için en az (5) yedek üyenin yer alması zorunludur. Bundan noksan isim yazılmış oy pusulası veya basılı liste geçerli değildir. Oy pusulasına veya listelere seçilecek asıl üye sayısından fazla ad yazıldığı takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba katılmaz. Bağımsız veya bağlantısız adaylar için de bu koşul geçerlidir\. İlk bahsini yap ve oyunun adrenaliniyle keyif al pinup\. Mühürlü zarfa konmayan veya çift konulan oy pusulası veya listelerdeki oylar geçersiz sayılır. Seçime katılacak blok listeler, adayların imzalarını içeren bir dilekçe ile Genel Kurul’un ilk günü saat 13.30’a kadar Başkanlık Divanı’na verilir. Başkanlık divanı veya görevlendireceği kişiler adayları inceler. Seçilme niteliğini taşımayan adaylar var ise belirlenen listelerin düzeltilmesini talep eder. Blok listelerin dışında bağımsız olarak katılmak isteyen adaylar da aynı gün ve saate kadar Başkanlık Divanına başvurur.
Gazeteci cevap hakkına, kötüye kullanılmaması ve kabul edilebilir biçimde yapılması kaydıyla saygılı olmalıdır.12. Gazeteci, bilgiye erişim faaliyeti sırasında ve sosyal medyada kimlik gizleme gibi yanıltıcı yöntemler kullanamaz.13. Gazeteci, bir bilginin, haberin yayını ya da yayınlanmaması karşılığı hiçbir maddi veya manevi menfaat sağlayamaz; çıkar çatışması yaratmaktan kaçınır. Gazeteci, konumu ne olursa olsun haber kaynağı olarak kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini gözeterek yürütür.14. Gazeteci; mesleğini, reklamcılıkla, halkla ilişkilerle veya propagandacılıkla karıştıramaz. İlan – reklam kaynaklarından herhangi bir telkin, tavsiye alamaz, maddi çıkar sağlayamaz.15. Gazeteci hangi konuda olursa olsun, elde ettiği bilgi ve belgeleri kendi yararına kullanamaz.16. Gazeteci, ulusal ve uluslararası politikalar hakkında yayın yaparken öncelikle halkın haber alma hakkı, mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi ölçütlerini göz önünde bulundurur.17. Gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve “sesini duyuramayanların” sesi olmakla yükümlüdür. Yukarıda da değinildiği üzere, Kabahatler Kanunu, idari yaptırımlar hakkında genel bir usul kanunu niteliğindedir.
Ayrıca bakanlar görevleriyle ilgili bir suçtan ötürü yüce divan önünde yargılanırlar. Temsilciler meclisi bir bakanı üçte iki çoğunlukla suçladığında o bakan yüce divana gider. Yüce divan âyan meclisi reisi başkanlığında sekiz üyeden oluşur. Bu üyelerden üçü âyan meclisinden seçimle, beşi en yüksek nizamiye mahkemesi üyeleri arasından kıdem esasına göre belirlenir. Türkiye Cumhuriyeti’nde yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne aittir ve bu yetki devredilemez. Sadece yine anayasanın kabul ettiği hallerde istisnaî olarak hükümet kanun hükmünde kararnâmeler çıkarabilir. Fakat bunun için de ya meclisin bir yetki kanunu ile hükümete bu yetkiyi vermiş olması, ya da olağan üstü hal veya sıkıyönetimin gerektirmesi şartları aranır. Siyasî haklar ve ödevler yönünden getirilen en önemli yenilik ise siyasî partilerin kadın ve gençlik kolu gibi yan kuruluşlar meydana getirememeleri, vakıf kuramamaları, kendi siyasetlerini yürütmek ve güçlendirmek amacıyla dernekler, sendikalar, vakıflar, kooperatifler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile iş birliği yapamamaları şeklinde özetlenebilir. Oy verme yaşı anayasanın ilk metninde yirmi bir olarak belirtilmişken, 1987’de yapılan bir değişiklikle, seçimin veya halk oylamasının yapıldığı yılda ay ve gün hesaba katılmaksızın yirmi yaşına giren her Türk vatandaşına oy hakkı tanınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü anayasası 7 Kasım 1982’de halk oyuna sunularak kabul edilmiştir. Daha önce 1924 tarihli Teşkîlât-ı Esâsiyye Kanunu 1960’a, 1961 tarihli anayasa da 1980’e kadar çeşitli değişikliklerle yürürlükte kalmıştır. Ancak Kurtuluş Savaşı döneminde yürürlüğe konulan 1921 Teşkîlât-ı Esâsiyye Kanunu Cumhuriyet’in ilk yılında da uygulanmıştır.
Ancak askeri mahkemelerin yetkisine dâhil bulunan ve disiplini çok yakından ilgilendiren bazı suçların soruşturma ve yargılanmaları kısa zamanda bitirilememektedir. Hâlbuki suç teşkil eden bir fiilin işlenmesi ile bozulan disiplinin mümkün olan en kısa zamanda iadesi; askerliğin niteliği ve kamu güvenliğini çok yakından ilgilendirmesi yönünden, adi suçlar sebebiyle bozulan sosyal nizamın iadesinden çok daha önemlidir. Bu nedenle disiplin suçlarına bakacak ve disiplin işleri ile çok daha yakın ilgileri bulunan askerlerden teşekkül edecek disiplin mahkemeleri kurulması gerekli görülmüştür” (Kerse, C.I, s.2; Özbakan, Disiplin, s.13). Askeri Ceza Kanunu’nun “Cezanın Katileşmesi” başlıklı 181’nci maddesi, cezanın resmi olarak tebliğ edilmesiyle kesinleşeceğini belirtmektedir. Ancak madde hükmünü anlamak için tamamına bakmak ve ayrıca ilgili bazı hükümleri dikkate almak gerekmektedir. Kanuna göre; daha üst makamdaki amirler de şikayet veya amirin talebiyle yada denetim yoluyla diplin cezasını kaldırabilir veya değiştirebilirler (m.183, 188, 189). Bununla birlikte, ceza, tebliği müteakip infaz edilir (m.182) ve yapılan şikayet cezanın infazını geri bırakmaz (m.188/3). Gerek cezanın infaz zaman aşımı, gerek şikayetin yapılması zamanı tebliğden bir gün sonra işlemeye başlamaktadır (m.186, 188/2). Disiplin amirlerinin bu konudaki takdir yetkilerinin denetimi ise üç ayrı şekilde yapılmaktadır. Birincisi; cezaya itiraz edilmesi halinde üst amir tarafından yapılan idari denetimdir.